Cinsel etkinlik sırasında sertleşme (ereksiyon) sağlamada güçlük çekme, cinsel etkinliği bitirene kadar sertleşmeyi sürdürememe ya da sertlik düzeyinde belirgin azalma olarak tanımlanır.
Tüm erişkin erkekler arasında %10-20 sıklıkta görülmekte, 40-70 yaşları arasındaki erkeklerde ise %52 oranında görülmektedir. Yani sertleşme bozukluğunun görülme oranı yaşla birlikte artmaktadır.
Erkek cinsel işlev bozukluklarından en sık olan aslında erken boşalma olmasına rağmen tedaviye başvurma oranı açısından sertleşme bozukluğu ilk sıradadır. Bunun pek çok sebebinden en önde geleni sertleşme bozukluğunun cinsel birleşmeye engel teşkil etmesidir.
Sertleşme Bozukluğunun nedenleri:
Psikolojik sebepler en başta gelen ve cinsel terapilerle oldukça başarılı tedavi edilen nedenler olsa da fiziksel hastalıklar da özellikle ileri yaşlarda sertleşme bozukluğuna yol açabilir.
Damar hasarına sebep olarak penis kanlanmasını bozan hastalıklar en sık organik nedenlerdir. Hatta bazı durumlarda damar hastalıklarının ilk belirtisi bile sertleşme sorunu olabilir. Bunun dışında diyabet, felç, beyin tümörleri, Multipl Skleroz, Parkinson gibi nörolojik hastalıklar, ilaçlar, alkol, madde kullanımı sertleşme bozukluğuna yol açar.
Sertleşmeyle ilgili bir sorun varlığında çoğu erkek sorunun penisinde olduğunu düşünür. Oysa gerçek sorun penisin işlevinde değil, erkeklerin bu işlevlerini nasıl yerine getirmesi gerektiği konusundaki duygu ve düşüncelerindedir.
Sertleşme bozukluğunun tedavisi nedene bağlı olarak değişmektedir. Eğer bedensel bir hastalık söz konusuysa ya da depresyon/anksiyete bozukluğu gibi birincil herhangi bir psikiyatrik hastalığa bağlı ortaya çıkmışsa bu hastalıklar tedavi edilmelidir. Cinsel İşlev Bozukluğunun tedavisi birincil hastalığın tedavisiyle birlikte yürütülür ve bunun düzeltilmesi bütüncül bir ruhsal iyileşmenin en önemli parçalarındandır.
Fiziksel hastalıklara bağlı bile olsa tedavi cinsel terapilerle beraber yürütüldüğünde önemli faydalar sağlanır. Böylece bu kişilerde de sertleşme bozukluğunda ve cinsel yaşamda belirgin düzelmeler sağlanabilmekte ve yaşam kalitesini yükseltebilmektedir.
Cinsel terapiler, cinsel yakınlığın/cinsel sorunların ilişkinin önemli bileşenlerinden olduğunu göz önünde bulunduran terapilerdir. Sertleşme Bozukluğu cinsel partnerle ilgili iletişim ve ilişki sorunlarına bağlı olarak ortaya çıkmışsa terapiyi çift ve evlilik terapisi ile birlikte sürdürmek yararlı olur.
Sertleşme bozukluğunun sebebi organik de olsa mutlaka psikolojik bir etmeni olur. Bu nedenle HER DURUMDA cinsel terapilerden fayda görecek şeyler vardır zaman içinde bu kişilerde psikolojik sorunlar görülebildiğinden mutlaka psikolojik destek de verilmelidir.
Çoğu zaman tedavi edilmesi gereken penis değil; cinsellikle ilgili beklentiler, yüksek standartlar, konuşulamayan yanlış inanışlar, toplumsal/kültürel baskıların etkisiyle derinleşen kaygılar yani aslında zihindir. Psikoterapi süreci yaklaşık olarak 1-4 ay sürmektedir. Partnerleriyle birlikte başvuranlarda tedavi başarısı daha yüksektir. Psikoterapi seansları genellikle haftada bir duruma göre haftada 1-2 seans olarak planlanmaktadır.